Evreni kucaklıyorum
Ama seni değil
Dokunamıyorum sana
Bir tavla sehpası açık önümüzde
Bir de onun hikayesi dilinde
Ben sana bakıyorum
Gülmeden konuşmadan
Davranmadan sana.
Sadece
Gözlerini severek gözlerimle
Titreyen ellerinle
Dudağının ucuna tutturduğun
Bir tutam tütünü
Fark etmemişçesine bakıyorum bana bakmana
Peki bu tavla sehpası
Neden açık hala?
Hatalıyım biliyorum
Çok daha hızlı yürüyebilirdik bize
Hiçbir çekincen olmadan
Eğer ki anlatmasaydım sana
Her çapkınlıktan sonra kendimi nasıl hissettiğimi.
Tavla sehpası açık
Bir de hikayesi
Babalar konuşuyor kafalarımızda
Boşver ikimizinkisi de ilgisiz.
Sana dokunabilir miyim
Dudaklarımla?
Evreni kucaklarken
Senin müziğinde kaybederken kendimi
Dayayabilir miyim sırtımı göğsüne
Bırakabilir miyim kendimi sakin rüzgarına?
sen adına
Senden bir şeyler kalsa bende
Unutmuş gibi unutsan
Ne senin ne de benim olan
Ama benim sahiplenebildiğim
Bir kitap olsa
Çok sevmiş gibi anlatsam
İlginçmiş gibi dinlesen
Merak etmiş gibi yapsan
İstemiş gibi, desen, ödünç verir misin bana?
İnan kalmasa baskısı,
Ellerimle yazarım aklımda kalanları.
Bir sebep bulsam mantıklı
tekrar görüşmek için
Mantıklı bir sebep
Katıksız beyin.
Yok
Bilmiyorum ben ki
Israr edebilirim gel de gel diye
Başkalarının arasında
Yani sırf seni görmek için
Gel gözüne bakasıcağım
Gel tenini sevdiceğim
Tüm şarkılarımı veresiceğim
Gel yanıma otur, bir şarkı söyle bana.